Dünya Barış Günü, ülkelerin hem kendi içinde barış ideallerini güçlendirmeyi ve uluslararası barışa katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Savaşın ve şiddetin haber döngülerimizi tekelleştirdiği bir zamanda, Dünya Barış Günü, birlikte neler yaratabileceğimizin ilham verici bir hatırlatıcısıdır.
Dünya Barış Gününün Tarihi
1981 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Eylül ayının üçüncü Salı gününü Dünya Barış Günü olarak ilan etti. Bu gün, Genel Kurul’un yıllık oturumlarının açılış gününe denk geldi. Günün amacı, dünya çapında barış ideallerini güçlendirmekti ve hala da öyle.
Barış mümkün. Tarih boyunca toplumlar uzun yıllar boyunca barış içinde yaşayabilmiştir. Bugün, savaşta ölme olasılığımız ebeveynlerimizden veya büyükanne ve büyükbabamızdan çok daha az. Birleşmiş Milletlerin kuruluşundan ve Birleşmiş Milletler Şartı’nın oluşturulmasından bu yana, hükümetler, meşru müdafaa halinde hareket etmedikçe veya BM Güvenlik Konseyi tarafından devam etmeleri için yetkilendirilmedikçe, başkalarına karşı güç kullanmamakla yükümlüdür.
Barışın var olduğu bir dünyada hayat daha iyidir ve bugün, dünyayı daha barışçıl bir yer haline getirmek için her birimizin bireysel olarak neler yapabileceğini öğrenmek için barışı sağlayanları ve koruyanları takip ediyoruz.
Dünya Barış Gününde Neler Yapılabilir?
Cinsiyet, ırk ve bölgeler arasında kabulü geliştirmek için barışı ve açık fikirliliği teşvik etmek bugün her zamankinden daha önemli. Dünyanın dört bir yanındaki bireyler ve kuruluşlar, yıl için belirli bir temaya odaklanan etkinliklere katılır veya ev sahipliği yapar. Etkinlikler, özel etkinliklerden halka açık törenlere, festivallere ve geniş kitlelere barış mesajı veren konserlere kadar pek çok farklı çeşitte gerçekleştirilebilir.
Ayrıca Eğitim enstitüleri, öğrencilerin farklı kültürlerin barışı nasıl kutladığını tartışmaları, hataların tekrarlanmaması için tarihteki çatışma ve savaşları öğrenmeleri için dersler ve sanat sergileri düzenleyebilirler.
Bireysel düzeyde, insanlar ağaç dikmek veya kafesteki hayvanları serbest bırakmak gibi faaliyetlere katılabilirler. Çünkü her küçük eylem barış ve sevgi mesajını yaymaya yardımcı olur.
Barış, savaşın yokluğundan çok daha fazlasını ifade eder. Daha sıradan çatışmalar aile, meslektaşlar ve komşularla olan anlaşmazlıklardan kaynaklanır ve bunlar bizim huzurumuzu bozar. Bugün sadece kendinizle bile olsa bir kişiyle barışmak, günü kutlamak için uygun bir yoldur.
Ailelerimizde, topluluklarımızda, okullarımızda ve işyerlerimizde şiddeti önlemek için kullanılabilecek çeşitli müdahaleler vardır. Çocuklar, ebeveynleri ve bakıcıları güvenli, istikrarlı ve sevgi dolu ilişkiler geliştirdiğinde aile içi şiddet oranları büyük ölçüde azalır. Bakıcılarla olumlu, istikrarlı ilişkiler, çocuklukta gelişmiş sosyal beceriler, artan sosyal katılım ve olumlu bir bakış açısı ile ilişkilidir. Ayrıca, yetişkinlik boyunca olumlu sağlık ve yaşam tarzı seçimlerini teşvik eder.
Bireyleri korumanın ikinci yöntemi, şiddeti teşvik eden kültürel ve toplumsal normları değiştirmektir. Kültür ve sosyal normların şiddet davranışı üzerinde büyük bir etkisi olduğundan, şiddeti önleme girişimleri, toplumsal baskıların ve beklentilerin bireysel davranışı nasıl etkilediğini ele almalıdır. Kuşaklar arası sohbeti teşvik etmek, değişimi etkilemek için sosyal gücümüzü kullanmak ve zararlı kültürel normları ve davranışları tanımak bu tür girişimlerin örnekleridir. Kültürel ve davranışsal değişim, tüm bireylerin korunduğu ve onurlu bir şekilde yaşayabileceği bir topluluk yaratmada kritik öneme sahiptir. Her birimiz dünyada bir fark yaratma ve halkımızın korunmasının geleceğini iyileştirme yeteneğine sahibiz.
Dünya Barış Gününün Önemi
Bu dünyadaki her birey, yaşı, cinsiyeti veya etnik kökeni ne olursa olsun, korkmadan, istismar etmeden veya ihmal etmeden özgür ve güvenli bir yaşam sürme hakkını hak eder. Küresel olarak insanların korunmasını iyileştirebilmemizin temel yolu, dünya genelinde yaygın olan şiddeti azaltmaktır. Şiddet, toplumdaki birçok insanı etkileyen ve gelecek nesiller üzerinde uzun vadeli etkisi olan küresel olarak tehdit edici bir sorundur.
Dünyanın dört bir yanındaki milletler ve topluluklar, yoksulluk ve hastalık, eğitim ve sağlık hizmetleri ile mücadele ediyor. Dünya Barış Günü bize, nereden geldiğimize veya hangi dili konuştuğumuza bakılmaksızın, farklı olduğumuzdan daha çok birbirimize benzediğimizi hatırlatıyor.
Günlük iş ve aile hayatına kendimizi kaptırabiliriz. Ancak bazen, toplulukların ve ulusların konfor alanlarımızın dışına nasıl çıkmaları gerektiğini düşünmek sağlıklıdır. Başka birinin bakış açısını görmek için çaba sarf ettiğimizde olayları daha doğru değerlendirebiliriz ve bu ilişkilerimize mükemmel bir katkı sağlar.
Hepimiz savunuculuk, eğitim faaliyetlerine katılarak veya sadece başkalarına saygı göstererek dünya çapındaki barış kültürüne katkıda bulunabiliriz. Her birimiz barışı sağlamak için her hafta küçük bir şey yapsaydık, bunun küresel etkisini bir düşünün.
