Küresel ekonomik krizler, tarih boyunca dünya genelinde sıklıkla yaşanmıştır ve ciddi etkilere sahiptir. Krizler, finansal sistemlerin çökmesine, işsizliğin artmasına, firmaların iflas etmesine ve ekonomik büyümenin durmasına neden olabilir. Son yüzyılda, özellikle 1929 Büyük Bunalımı ve 2008 Küresel Finansal Krizi gibi bazı büyük krizler, dünya genelinde önemli ekonomik etkilere neden oldu.
Küresel Ekonomik Kriz Nedir?
Küresel ekonomik kriz, dünya genelinde yaşanan ciddi bir ekonomik durgunluk veya çöküş dönemidir. Bu tür krizler, finansal sistemlerin çökmesine, işsizliğin artmasına, firmaların iflas etmesine ve ekonomik büyümenin durmasına neden olabilir. Krizler, genellikle birdenbire ortaya çıkar ve dünya genelindeki ekonomik etkileri nedeniyle sadece bir ülke veya bölgeyi değil, birçok ülkeyi etkiler.
1929 Büyük Bunalımı
1929 dünya ekonomik krizi, büyük bunalım veya 1929 bunalımı olarak da bilinir ve modern tarihin en önemli ekonomik krizlerinden biridir. Kriz, ABD hisse senetleri piyasasındaki çöküşle başladı ve sonrasında tüm dünya ekonomilerine yayıldı.
1920’lerin sonunda, ABD ekonomisi oldukça güçlü bir büyüme gösteriyordu ve hisse senetleri piyasası da oldukça yüksek değerlere ulaşmıştı. Ancak, ekonomideki büyüme hızı düştüğünde hisse senetleri fiyatları da düşmeye başladı ve 24 Ekim 1929 tarihinde “Kara Perşembe” olarak adlandırılan bir gün, hisse senetleri piyasasında büyük bir satış dalgası yaşandı. Bu satışlar sonrasında piyasada büyük bir değer kaybı yaşandı ve hisse senetleri fiyatları çok düşük seviyelere geriledi.
ABD hisse senetleri piyasasındaki çöküş, dünya genelindeki ekonomik durgunluğu tetikledi. ABD’deki borsa çöküşünün etkileri dünya çapında hissedildi ve dünya ekonomisi ciddi bir daralma yaşadı. Birçok ülkede fabrikalar kapatıldı, işsizlik oranları arttı ve ticaret hacmi düştü. 1930’ların başında, dünya genelindeki büyük ekonomiler resesyon dönemine girdi.
1929 dünya ekonomik krizinin nedenleri arasında, ABD hisse senetleri piyasasındaki aşırı değerlenme, spekülasyon ve kredi genişlemesi yer alır. Ayrıca, 1920’lerin sonunda dünya genelindeki tarım ve sanayi üretiminde aşırı kapasite oluştu ve talep bu üretim kapasitesine yetişemedi. Bu durum da ekonomik durgunluğun yayılmasına zemin hazırladı.
1929 dünya ekonomik krizi sonrasında, ABD ve diğer ülkelerde birçok ekonomik düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeler sayesinde, finansal sistemler daha güçlü hale getirildi ve finansal risklerin azaltılması hedeflendi. Ayrıca, II. Dünya Savaşı sonrasında dünya ekonomisi yeniden canlandı ve birçok ülke ekonomisi tekrar büyüme dönemine girdi.
1973 Petrol Krizi
1973 Petrol Krizi, 1973 yılında Ortadoğu Arap ülkelerinin İsrail ile yaşadığı savaşın ardından, Batılı ülkelerin bu ülkeleri desteklemesi sonucu petrol ihracatını durdurmasıyla başlayan bir krizdir.
Bu kriz, ülkelerin petrol üreticisi ülkelerin ihracatını durdurması nedeniyle dünya petrol piyasalarında arzın azalmasına ve fiyatların yükselmesine neden oldu. Bu durum, özellikle Batılı ülkelerde petrol fiyatlarının artmasıyla birlikte, ekonomik daralmaya neden oldu.
Petrol krizi, özellikle Batı Avrupa ve ABD gibi sanayileşmiş ülkeleri etkiledi. Ülkeler, petrol üreticisi Arap ülkelerinin ihracatını durdurması nedeniyle petrol sıkıntısı yaşadılar ve ekonomilerinde ciddi sıkıntılar yaşandı. Kriz sırasında petrol fiyatları, önceki yıllara kıyasla yaklaşık 4 kat arttı.
Krizin etkileri, özellikle ABD ve Avrupa’da işsizlik oranlarının artmasına, enflasyonun yükselmesine ve ekonomik büyümenin yavaşlamasına neden oldu. Bu dönemde, petrol bağımlılığına alternatif enerji kaynakları arayışları hız kazandı.
1973 Petrol Krizi, dünya ekonomisinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve sanayileşmiş ülkelerin enerji politikaları ve petrol ihracatçısı ülkelerle ilişkileri üzerinde önemli etkileri oldu. Ayrıca, kriz sonrasında alternatif enerji kaynaklarına yönelik arayışlar hızlandı ve enerji politikaları çeşitlendirildi.
2008 Küresel Finansal Krizi
2008 Küresel Ekonomik Krizi, 2008 yılında ABD’nin yaşadığı mortgage kriziyle başlayan ve sonrasında tüm dünya ekonomisini etkileyen bir ekonomik krizdir. Kriz, mortgage kredilerindeki sorunların Amerikan emlak piyasasına yayılmasıyla başladı ve sonrasında tüm dünya piyasalarına yayıldı.
Amerikan emlak piyasasında yaşanan sorun, özellikle riskli mortgage kredilerinin (subprime mortgage) ödeme güçlüğü çeken borçlular tarafından ödenememesiyle başladı. Bu durum, Amerikan bankalarının finansal kayıplar yaşamasına neden oldu. Krizin yayılması ise bankaların birbirlerine kredi verme pratiğiyle ilgiliydi. Çünkü, bankalar birbirlerine kredi vererek nakit akışını sağlamakta ve faaliyetlerini sürdürmekteydi. Ancak, mortgage krizinin ardından bankalar birbirlerine kredi vermekte tereddüt etmeye başladılar ve bu da likidite sorunu yarattı.
Krizin etkisiyle, birçok büyük finansal kurum iflas etti veya zor durumda kaldı. Krizin etkisi sadece finansal sektörle sınırlı kalmadı, aynı zamanda dünya genelindeki birçok şirketin iflas etmesine veya zor durumda kalmasına yol açtı. Krizin etkisiyle, dünya genelinde işsizlik oranları arttı ve birçok ülkenin ekonomisi geriledi.
2008 Küresel Ekonomik Krizi, özellikle ABD’nin finansal sektöründeki düzenlemelerin yetersizliği ve bankaların riskli mortgage kredilerini yeterince değerlendirememesi gibi nedenlerle başladı. Kriz sonrasında ise, ABD ve diğer ülkelerde finansal sektörde daha sıkı düzenlemeler getirildi ve bankaların risk yönetimi uygulamaları iyileştirildi.
2008 Küresel Ekonomik Krizi, dünya ekonomisi üzerinde önemli bir etki bıraktı ve finansal sektördeki düzenlemelerin önemini bir kez daha gösterdi. Krizin ardından, uluslararası finans kuruluşları ve ülkeler arasında krizlerin yönetimi ve düzenlemelerin geliştirilmesi için birçok önlem alındı.
Diğer ekonomi yazılarımıza ulaşmak için tıklayınız.